Deniz Hayatı, 21 Kasım 2009

İki gündür 230 derece pusula rotasında ilerliyoruz. Rüzgâr iskele baş omuzluktan esmeye devam ediyor. Uzaklar II dalgaların üzerinden inip çıkarak güney güneybatıya doğru gidiyor. Hava bazen biraz sertliyor, o zaman tekne denizlere baş vurmaya başlıyor. Pruvanın her dalgaya dalışında, baştan giren köpüklü sular güverteyi geçip kamara lombozlarını yıkadıktan sonra tekrar geldikleri yere, denize akıyor.

Teknede her şey sancağa yatık… Vücudumuzu bu eğime uydurarak yemek yapıyor, yiyor, harita masasında çalışıyor ve uyuyoruz. Arada bir yelkenleri ve rüzgâr dümenini ayarlamaktan başka güvertede yapacak iş yok. Dışarıdayken uçsuz bucaksız denizi ve gökyüzünü seyrediyoruz. Ben bazen kendimi hayal âlemine kaptırıyorum. Kafamda kurduğum bin türlü hayalin içinde dolaşırken zaman çabucak geçiyor.

Akşamları vardiya tutanın elinde genellikle bir kitap bulunuyor. Sibel son günlerde Tübitak’ın yayımladığı “Gökyüzünü Tanıyalım” adlı kitabı okuyor. Kitaba ekli haritadaki yıldızların yerlerini gökyüzüne bakarak bulmaya çalışıyor. Bir yandan da Ömer Bozkurt’un “Her Yere Uzak Topraklar” ve “İzlanda Yolcusu” adlı kitaplarını okuyor.

Ben Orhan Pamuk’un 26 yaşındayken yazdığı ilk kitabı “Cevdet Bey Ve Oğulları”nı bugüne kadar okumamıştım. Bu yolda ona başladım, ama bir süre sonra 600 sayfalık kitabı yatar vaziyetteyken elimde tutmanın çok zor olduğunu fark ettim. Birkaç sayfa okuduktan sonra kalkıp dinlenmem gerekiyor. Bu yüzden kitabı demir yerinde, ya da orsa gitmediğimiz bir başka seyirde okumak üzere bir kenara bırakıp, Osho’nun “Yakınlık” adlı kitabına başladım.

Doğulu mistik Osho bu kitabında, tam da bizim içinde bulunduğumuz koşullara uygun görüşler beyan etmiş. Çok etkilendim, aynı satırları birkaç kez okudum. “Dış tehlikelere karşı her insan ruhsal bir güvenlik alanı yaratır; bu güvenliğin kendi hapishanesi olduğu gerçeğini fark etmeden. Zamanla hapishanen iyice küçülür; o kadar korunmalı yaşamaya başlarsın ki, yaşaman imkânsızlaşır. Hayat sadece güvencesizlikle mümkündür. Kendini korumaya alırken bütün hayatını yok ediyorsun. Korunma ölümdür çünkü sadece mezarlarında ölü yatanlar tam olarak korunma altındadırlar.”

Saat 18.15 Gmt’de mevkiimiz 08 derece 05 dakika Güney, 034 derece 24 dakika Batı

Scroll to Top