Sabah vardiyası için uyanıp güverteye çıktığımda teknenin bir çamur deryasında ilerlediğini gördüm. Etrafımızdan suda yüzen dal parçaları ve yapraklar geçiyordu. Suyun rengi dün de bulanıktı, ama bugünkü kadar değil. Küpeşteden uzun uzun aşağıya baktım. Üzerinde seyrettiğimiz denizin rengi ve hâli alışık olduğumuz denizlerin bildik görünümünden çok başkaydı. Sanki uzun süreli yağmurlardan sonra büyük bir şehrin sokaklarında akan sel sularının üzerinde ilerliyorduk. Bu nasıl bir denizdi.
Dün gece tahmin ettiğimiz gibi uzun ve yorucu bir gece geçirdik. Montevideo’ya yaklaştıkça etrafımızdaki gemi trafiği arttı. Körfezde su çok sığ. Bu yüzden Rio de La Plata’nın iki yakasındaki limanlara giden gemiler içi taranmış bir kanalda seyrediyor. Rotamızı bu kanalın dışından geçecek şekilde çizmiştik. Ancak karşıya geçmek için kanalı bir yerden kesip geçmemiz gerekiyor. Bir süre sonra gemilerin sayısı o kadar çok arttı ki, adeta yanımızda sonu gözükmeyen bir tren katarı ilerliyordu.
Seyir hâlindeki gemilere ek olarak bir sürü gemi de açıkta demirlemiş, limana giriş sıralarını bekliyorlardı. Sanırım içlerinden birisi Türk gemisiydi. ‘Aşkabat’ adlı gemiyi telsizden çağırdık. Ancak cevap alamadık, herhalde bizi duymadılar. Güneş battıktan iki saat sonra limanın üç mil açığından kanala girdik. Kanalı en kısa şeklinde diklemesine geçerken yelkenlere yardımcı olması için motoru da çalıştırdık. Geri plandaki şehir ışıkları yüzünden seyir fenerlerini fark edemediğimiz bir gemiyi ancak üzerimize iyice yaklaştığında fark ettik. Üst üste iki beyaz silyon fener, iki yanda da kırmızı ve yeşil borda fenerleri… Gemi tam üstümüze geliyordu. Motorun devrini biraz daha yükseltip önünden sıyırdık.
Kanalın diğer yanına geçince ikimiz de rahat bir nefes aldık. Motoru kapattık. Rotamızı 292 derece yapıp dümeni oto pilota teslim ettik. Sibel yatmaya gitti, ben vardiyaya kaldım. Havuzlukta üşüyünce kamaraya inip elime bir kitap aldım; “Aşkım Dinimdir.” Aziz Nesin’in bu tarz öyküler yazdığını bilmiyordum. Vardiyam boyunca bugüne kadar okuduğum en etkileyici aşk hikâyelerinden birkaçını okudum.
Uluslar arası saatle (UTC) 16.00’da mevkiimiz; 34 derece 35 dakika Güney, 057 derece 27 dakika batı. Kısmet olursa bu akşam Colonia’ya varacağız.