Almerimar Marina 1100 tekne kapasitesiyle İspanya’nın en büyük marinalarından biri. Fiyatları uygun olduğu için birçok yabancı tekne burada kışlıyor.
Almerimar tekne satın almak isteyenler için ideal bir yer. Burada her bütçeye uygun tekne bulmak mümkün. Uzaklar II’nin direkten kuşbakışı fotoğrafında, iskelemizde görülen tekne biz oradayken el değiştirdi. Sancağımızdaki tekne ise yeni sahibini bekliyordu. Neredeyse her beş tekneden birinin üzerinde satılık ilanı var.
Bir-iki günlüğüne geldiğimiz marinada, hava bozunca tam on gün kalmak zorunda kaldık. Zaman zaman 50 knot’un üzerinde esen batı rüzgârı tekneleri adeta seyir halindelermiş gibi yan yatırdı. Rüzgâr göstergemiz 49.3 knot’u gösterirken çarmıhlardan kurt ulumasını andıran sesler çıkıyordu. Bir gece kıç koltuk halatımızın bağlı olduğu karadaki demir anele üzerindeki yüke dayanamayıp koptu. İskelemizdeki teknenin üzerine düştük. Neyse ki bir hasar olmadı.
Ma yelkenlisi ile aramızda bir tekne var. Mehmet’le Yeşim uzun zamandır aradıkları rüzgâr dümenini nihayet burada, ikinci el malzeme satan bir dükkânda buldular. Aletin montajını, paslanmaz kaynak işlerini kendileri yaptı. Ben de seyrettim. Üç günlük bir çalışmanın sonunda ortaya mükemmel bir işçilik çıktı. Bunda Mehmet’in ustalığının yanı sıra, Ma teknesinde orta boy bir tamirci dükkânı açmaya yetecek kadar alet edevatın mevcut olmasının da payı vardı. Montajı tamamlanınca geleneklere uyup rüzgâr dümeninin adını koydular; Sallabaş.
Mehmet Aksın’ın Türkiye’deki mesleği görüntü yönetmenliği imiş. İşini arkasında bırakmış. Artık kendi hayatının yönetmeni olmaya kararlı.
Yeşim Büber televizyon dizilerinde oyunculuk yapıyormuş. O da artık denizlerde. Öğrenilmiş şeylerin etkisinde kalmadan, yaşamını her gün yeniden kuruyor. Özgürce…
Burada Samim Arduman’ın teknesi Zorba’ya rastlamak hoş bir sürpriz oldu. İsmi değişmemiş. Yeni sahibiyle tanışamadık, ama teknesine çok iyi baktığı teknenin bakımlı halinden belli oluyordu.
Noel ve Yeni Yıl’a çok az zaman var. Teknelerin bir kısmı bu özel günler şerefine süslenmiş. Noel Baba Zorba’nın dümenine tırmanıyor.
Marina’da her cins ve tipte tekne var. Bazı klasik yelkenliler insanı geçmiş günlere götürüyor.
Biz daha çok uzun yol teknelerinin önünde vakit geçirdik. Onlara baktıkça gözümün önüne uzak denizlerin, okyanusların o büyülü hayali geliyor.
Bu teknenin üzerindeki köpek biz yaklaşınca havlamaya başladı. Kamaradan kimse çıkmayınca, sahibinin dışarıda olduğunu anladık. Teknenin başından ayrılana kadar gözünü üzerimizden ayırmadı. Büyük bir ciddiyetle hareketlerimizi takip etti.