Sulu Mazot

Son Dakikada Gelen Aksilik, 10 Nisan 2010

Bu sabah Uruguay’a doğru yola çıkacaktık. Dünden kumanya ikmalini yapmış, eksilen suyumuzu doldurmuştuk. Sabah erkenden kalkıp tekneyi neta ettik. Ana depodaki mazotu tamamlamak için mazot transfer pompasını çalıştırdım. Teknedeki 250 litrelik ana depoya ek olarak 100 ve 150 litrelik iki yedek depo daha var. Yedek depolardan aktarma yapmak için havalandırma vanalarını açtım ve pompanın şalterini kaldırdım. Pompa vınlayarak çalıştı. Mazot ana depoya akmaya başladı.

Makine dairesindeki büyük depo dolduğunda şalteri indirdim. Ama içime bir şüphe düştü. Yedek depoların vanasını açıldığında tuhaf bir tıslama sesi duymuştum. Boş bir pet şişe alıp deponun altındaki kör tapanın vanasını açtım. Pet şişe yarıya kadar dolunca kaldırıp ışığa tuttum. Gördüğüm manzara karşısında, tabiri caizse başımdan aşağıya kaynar sular dökülmüş gibi oldu.

Sulu Mazot

 

Şişenin içi mazot ve su karışımı bir sıvıyla doluydu. Biraz bekleyince su dibe çöktü. Depolara deniz suyu girdiğini anladık. Fark etmeyip motoru çalıştırsaydık halimiz haraptı. Motoru mahvetmemiz işten bile değildi. Bütün günü depoları temizlemekle geçirdik. Teknenin içi, dışı, üstümüz başımız mazota bulandı. Ben neyse ki mazot kokusunu severim. Mazot kokusu bana nedense uzun yolculukları çağrıştırır. Bir yelkenci için tuhaf bir duygu; garip ama böyle…

Depoları temizlerken bir yandan da deniz suyunun depolara nasıl girdiğini düşünüyorduk. Teorik olarak böyle bir şeyin olması mümkün değil. Çıkışları su seviyesine yakın olan havalandırma deliklerinden gelen hortumlar güverte hizasına kadar çıkıp, 180 derecelik bir dirsek yaptıktan sonra tanklara bağlanıyor. Tekne ters dönmedikçe buralardan içeri su girmesi olanaksız. Ancak Uzaklar II bir tekne… Teknedeki bazı olaylara ise akıl sır ermiyor.  Çoğu denizcinin başına bu gibi “tanımlanamayan” olaylar gelmiştir. Bu da onlardan biri…                      

Yarın sabah kısmetse yola çıkıyoruz. Ama önce ana tankı bir daha kontrol edeceğiz. Bu seferki yolumuz çok uzun değil. İki veya üç gün süreceğini tahmin ediyoruz. Umarım bu yolda suyun depolara nasıl girdiğiyle kafamı meşgul etmem. Denizde düşünülecek o kadar başka şey var ki. Günlük hayat dair olmayan…

Scroll to Top