Tiren Denizi’ndeki yorucu seyirden sonra Mallorca Adası’nın doğusundaki Porto Colom adlı doğal limana girdik. Ancak ertesi sabah üzerimize yeni bir kötü hava dalgası geldi. Rüzgâr bu sefer lodostan 8, sağnaklarda 9 kuvvetinde esmeye başladı.
25_portocolom
Girişinde etkileyici bir fener kulesi ve binasının bulunduğu limanın ağzı batıya açık. İçeriye çok ağır soluganlar giriyor. Demir yeri neredeyse açık denizden farksız hale geldi. Teknenin yalpasından kamaranın içinde ayakta durmak, yemek yapmak çok zor.
26_fener
Ekmeğimiz bitti. Kara sadece 200 metre ileride. Tekneden bakınca sahil boyunca uzanan kordondaki marketler, hatta kapısının üzerinde “Panaderia” yazan fırını görüyoruz. Ancak fırtınanın içeriye yolladığı solugan yüzünden botu indirip karaya çıkmak mümkün değil. Mecburen Sibel pasta tenceresinde ekmek pişiriyor. Sanki açık denizde seyirdeyiz.
22_ekmegimizbitti
Hava düzelince karaya çıktık. Colom yeşillikler içinde turistik bir kasaba. Bu mevsimde etrafta fazla bir hareket yok, sokaklar sakin. Ancak yazın kimbilir nasıldır. Kasabanın yegane sakinleri sahildeki rıhtım boyunca bağlı yerli kayıkları. Sessiz bir hüzünle sahiplerinin gelmesini bekliyorlarmış gibi geldi bana.
23_colom
