10 Şubat 2009. Yarın galiba Rabat’tan çıkıyoruz.

Dün dalgalar ilk defa küçüldü. Mehmet ve Yeşim’le liman ağzına gidip son durumu inceledik. Kuzey Atlantik’ten gelen soluganlar artık eskisi gibi kırılmıyorlar. Bizimle birlikte müsait hava kollayan teknelerden dördü kazasız belasız açık denize çıkmayı başardı. Arkalarından el salladık. Aslında biz de bugün çıkmayı planlamıştık, ama Sibel grip, kendini çok halsiz hissediyor. Çıkışımızı yarına erteledik.

60_balikcikayigi_rabat

60_balikcikayigi_rabat

Esasında koşullar gitmek için tam anlamıyla uygun sayılmaz. Dalgalar küçüldü ama bu sefer de hiç hesapta olmayan başka bir engel ortaya çıktı. Haftalardır yağan yağmur nehrin üstündeki barajı iyice doldurmuş. Yetkililer baraj kapaklarını açmışlar. İki gündür içi çer, çöple dolu çamur rengi bir su beş, altı knot hızla açık denize doğru akıyor. Normalde med zamanı akıntını hafifleyip denizden içeri doğru akması lazım. Çıkmak için uygun zaman işte o zaman. Fakat barajdan gelen su nedeniyle iki gündür akıntı hep aynı yöne akıyor.

Akıntıyla dalgaların yönünün birbirine zıt olması bizim açımızdan istenmeyen bir durum. Böyle olunca liman ağzındaki dalgaların her an kırılma riski var. Ayrıca akıntıyla birlikte giderken tekneyi kontrol etmek de zordur. Dümen kontrolü için teknenin akıntıdan hızlı gitmesi lazım. Her iki yanı sığlıklarla dolu bir kanalda böylesine koşullarla seyir yapmak arzulanan bir durum değil. Suyun altında yüzen dal parçası, halat, şamandıra, naylon çuval gibi ıvır, zıvırın pervaneye takılması ihtimali var. Böylesine dar bir geçitte akıntıyla sürüklenen bir teknenin dümencisinin aklını da hep böyle kötü senaryolar meşgul eder nedense. Neyse ne, artık yarın çıkıyoruz. Abbas yolcu, bağlasan durmaz. Bugün marinayla hesabımızı kesip gümrükçülere durumu arz ettik. Yarın köpekleriyle gelecekler.

Nasıl bir yere geldik şaşıyorum. Sorun insanlar değil. Herkes son derece kibar ve yardımsever. Ayrıca Fas Büyükelçimiz Haluk Ilıcak eksik olmasın tekneye kadar gelerek bizimle ilgilendi, evine yemeğe davet etti. Bir başka akşam da yardımcısı Nur Sağman’ın evinde yemekteydik. Rabat’ta yalnızlık çekmedik. Sorun liman. Eğer liman denebilirse bu liman çok garip bir liman. Ben ilk defa böyle bir yer görüyorum. Zaten kullananı da çok az. Yegane sakinleri küçük sandallarıyla avlanan balıkçılar ve bir kaç ay önce açılan marinaya bizim gibi girip de çıkamayan yelkenciler.

61_buyukelci_haluk_ilicakla_rabat

61_buyukelci_haluk_ilicakla_rabat

Kimsenin kolay kolay giremeyeceği, girse de bu sefer çıkmak için gün sayacağı böyle biçimsiz bir yere niçin marina yaptıklarını merak ediyorduk. Cevabını geçen gün öğrendik. Limanın ağzına büyük bir mendirek yapılacakmış. Teknelerin rahatça girip çıkabilmeleri için. Ama önce marinayı yapmışlar. Bitince de kullanıma açmışlar. Mendirekler bir bitsin, hiç bir sorun kalmayacak!..

Scroll to Top